orak

    işçi sınıfını simgeleyen ve bir dönem çekiç ile birleşik hayat sürmüş komünizm sembolü.
    (06.11.2006 11:48)

burock

    bir adama bir gözlük bu kadar mı yakışır dedirten ankara zirvesinde tanıştığım odtülü arkadaş, iyidir, hoştur amma velakin boş bir insan değildir.
    (05.11.2006 21:15)

afrasyab

    çorumun bagrından kopup sozluk'e dusmus, kitap kurdu. farsça'yı ana dili gibi konusan ve ismimin anlamını pat diye soyleyen vampir.**
    (05.11.2006 16:38)

b planı

    a planı işlevini yitirdiği yada işlemeyemez olduğu anda devreye sokulacak plandır. örnek; a planı eve gidildiğinde sıcak yemek varsa yemek olarak algılanırsa ve eve gidildiğinde sıcak yemek bulunursa yenecek, eğer yoksa b planı devreye sokulacak ve gidip dışarıda yenecektir.
    (05.11.2006 15:47)

sangane

    hızlı trene alerjisi olan bir vampirdir. ankara zirvesinde bu alerjisinin sebebini lafazan 83den öğrendiğimizde bayağı bir güldüğümüz vampirimiz aynı zamanda kayısı imparatorudur.
    (05.11.2006 11:44)

fleur de lis

enes

vampircik ankara zirvesi

    ankara'nın hiçbir mekanına sığamadığımız zirvedir. zira kalabalık* yüzünden gidilen mekanlarda yer sıkıntısı çekilmiş olsa da son gidilen yerde* coşkunun, eğlencenin, dedikodunun, tavan yaptığı ve yazarların kaynaştığı zirvedir.
    (04.11.2006 23:30)

jellybone

    gözlerinin içi gülen, esprileriyle soğuk ankarayı bizim için daha yaşanır kılan vampirdir.
    (04.11.2006 23:20)

lafazan83

    tanımlarıyla gönüllerde yer edinmiş, anadolunun bağrından kopmuş hoş sohbet vampir.
    (04.11.2006 23:19)

iknowthepiecesfit

    tanımları kadar samimi uslubuyla da gönüllerde yer edinmiş hoş sohbet birisidir aynı zamanda yeşilaycı bir sigara düşmanıdır.
    (04.11.2006 23:15)

100 colpi di spazzola prima di andare a dormire

    melissa p ismiyle sinema filmi yapılmış kitabtır. bir otobiyografik seks* manyaklığını dünyanın gözüne sokmaya çok iyi bir örnektir.
    (04.11.2006 08:09)

bu sabahların bir anlamı olmalı

    alıp götüren, hüzünlendiren, uykusuz bir gecenin, boş düşüncelerin ardından sabah uyanıldığında kulakta çınlayan ve hala ama hala üzülmeye sebebiyet verebilecek vega şarkısıdır. geri gelmeyi, ümidi, hayalleri ama en çok da gerçekleşmeyecek hayalleri , göz yaşlarını gözlerinden akıtamayanların kalplerinin kanadığını anlatır.
    (04.11.2006 07:40)

muhafazakarlık

    muhafazakar insanın takındığı tavırdır. kök olarak muhafaza günlük konuşma dilinde "korumak" anlamında kullanılmaktadır. kavramsal olarak muhafazakar ve muhafazakarlık iç içe geçmiştir. ama tüm bunların ötesinde genel olarak "tutuculuk", "gericilik" manasında kullanılmaktadır. türk toplumu içinde önemli ve haklı bir yeri vardır bu düşüncenin ve yaşayış biçiminin. çünkü insanın düşünce yapısı aslen hareketlerine de yansıdığı ve kimliği belirleyen en önemli unsurun düşünce olduğunu hatırladığımızda muhafazakar bir tutum içinde yaşayan yani en basit ifadesiyle gelenekselliğe önem veren insanların yaşam biçimidir.

    türk toplumunun en basit kesimlerinden en elit kesimlerine kadar herkesin kendince bir anlam yüklediği olgu olan muhafazakarlık türk toplumunun tüm yaşadığı entrikalara rağmen hala dipdiri ve geleneklerine bağlı olarak yaşayan bir ırk kalmasını sağlayan en önemli etkendir. gelenek ve örfüne bağlı bir insanı gerici,dinci addetmenin en basit yolu olarak kullanılan bu kelime aslında tam anlamıyla türk toplumunun her kesimine hitap etmektedir.

    bir terazi düşünün ve bir köşeye muhafazakarlığın karşıt düşüncesi olan devrimciliği koyun, devrimcilik güçlenip de terazide bulunduğu konumda yükseldikçe karşıt düşünce olan muhafazakarlık alçalacaktır.işte bu alçalma süreci içinde toplum sürekli devinim arzeden yeniliklere gebe bile olsa aslında devrimin en önemli beslenme kaynağının yabancı bir düşünce ve ideolojiye dayandırılmış olması toplumda bu devinimi sorgulamaya imkan vermeyecek düşünceleri alaşağı edecektir. işte devrimciliğin kökünün dışarıda olması toplumda çözülmelere yol açacaktır. demek ki toplumda muhafazakar bir kesim mutlak suretle mevcut gelenekleri koruyacak ve yaşatacaktır. bu anlamıyla muhafazakarlık sıkı bir gelenekcilik anlayışını özünde yaşatan düşünce biçimidir.

    her ne kadar muhafazakarlığın türk toplumu içinde dincilik, ümmetçilik, şeriat gibi tamamen dini görüşlere dayandırılarak insanlara sunulmakta ise de bu durumun ne kadar yanlış olduğu toplum üzerinde bıraktığı izlerle görülebilir. eğer bu gün türk toplumu olarak önümüze sunulan bu muhafazakarlık düşüncesini sadece dini temellere dayanarak reddedip de başka türlü bir tavır takınıyorsak, bu türk milletinin en basit özelliklerinden biri olan sorgulamadan kabul edebilme yeteneğinin toplum üzerinde bıraktığı sayısız ve silinemez kötü anılarının kaynağıdır.

    sadece muhafazakarlık kavramını din görüşü ile sınırlı tutarak aslında toplumun; yemek yeme adabından, saygı kavramına kadar, cinsler arasındaki ilişkilerden, insanın devlet ve özel ilişkilerine kadar çok geniş bir yelpazede gelenekselliği savunması olarak algılanması ve dini muhafazakarlığın da bunun içinde yer aldığını görmek gerekmektedir. çünkü gelenekler, örf ve ananeler bir anda bir devrim kasırgası ile oluşabilecek davranış ve düşünce biçimleri değildir. toplumun yüzyıllar boyu gelen ve hatta insanın yaratılışından gelen ayrımlarla oluşan ve kendi içinde devrim niteliğindeki hareket ve düşünce biçimleriyle oluşan muhafazakar düşünce toplumların birbirine benzememesini sağlayacak en büyük düşünce akımlarından birisidir.

    ayrıca muhafazakarlık günümüz türkiyesinde her nedense insanlara kötü, türkiyenin yararına olmayan bir düşünce yaşayış biçimi olarak lanse edilmekte ve bir şekilde bu düşünce yapısının muhafazakar yaşayan insanlar nezdinde bile anlamsız kılınmaya çalışılması aslında yanlıştır. türk toplumunun kendi iç dinamikleri içinde herhangi bir farklı düşünce yapısından etkilenerek dünyanın diğer ülkelerine benzemesi zaten beklenemez ve olmayacak aslında olması istenilmeyen bir olgudur. türk toplumu bu gününü düne borçludur fakat düşünce bazında dünde yaşayan bir toplum değildir. ne verilirse onu almayı çok iyi bilir ve bu bakımdan muhafazakar düşüncenin toplum içinde yararı mutlak suretle vardır ve gözetilmelidir. eğer bu gün sadece din anlamında kullanılan bu kelime geleneklerine ve göreneklerine, eski yaşantının yeni ve modern hayata adapte edilmesi şeklinde düşünülürse çok daha makul ve kabul edilebilir bir düşünce olacaktır. fakat salt muhafazakar düşünce yapısını kabul eden insanlar toplumda diğer bireylerle olan ilişkilerde sorunlar yaşayacaktır. çünkü toplumun genel olarak kabul ettiği bir olay veya düşünceye hiç bir insanın tek başına karşı durup onu çürütecek demeç ve eylemlerde bulunarak salt tutucu tavrını koruması ve yayması mümkün değildir.

    toplum her ne kadar muhafazakar da olsa aslında mevcut düşünce ve yaşam biçimini bozmayacak şekilde yeniliklerin çoğuna da açıktır. ancak muhafazakarlığın toplum içinde ters düştüğü noktalarda ortak bir payda bulunmadığından ters düştüğü yenilikçi yada daha önce görülmemiş hal ve hareketlere karşı takınılan tavır kimi zaman toplumdan soyutlamaya kadar varmaktadır. örneğin türk toplumunda önemli bir atasözü vardır "kızı kendi haline bırakırsan ya davulcuya kaçar ya zurnacıya". bu söz bile türk toplumu içinde muhafazakarlığın bazı olumlu ve çoğu olumsuz yan ve doğrudan etkilerini göstermektedir. kız çocuğunu ele alalım* toplum içinde istediği yaşantıyı sürdürmek ve seçme şansı en az tanınan tip gibi lanse edilmektedir bu bir nebze doğrudur ve bu doğruluğa olan sabit inanış türk kızını toplum içinde baskın yetiştirmeye itmektedir. bu baskınlık eğer belli bir sınırda tutulmazsa ters tepkiler vermektedir. fakat kızını tamamen ilgisiz ve başıboş sadece kendi düşünce ve eylemleriyle baş başa bırakmakta ailenin statükocu ve toplum içindeki baskıcı ve eleştirelliği aşan ve hakarete varan davranışlara maruz kalmasına da sebebiyet vermektedir. o yüzden muhafazakar ailelerde de toplum içindeki karşıtlıktan kaynaklanan sorunlar yaşanmaktadır. yalın bir tabirle gerek muhafazakar bir tip gerek kızının "şarkıcı","dansçı" olmasını pek istemez. bu basit olayda aslında muhafazakar insan kızının tüm tercihlerine karışan bir insan portresi çizmez. kızının bunu seçmesinde hür olduğuna inanabilir fakat kızının bu tür bir mesleği seçmesinin toplum içinde kendi statüsünü zedeleyeceğine inandığı ve bunu bildiği için karşı çıkacaktır.bireysel bazda muhafazakarlık aslında toplumun ferd üzerindeki baskısını en aza indirmeyi gerektiren davranışlar ve görüşler içinde bulunmaktır.

    düşünce yapısında aslında muhafazakar kesimi sağ görüşün, devrimci kesimi ise sol kesimin savunduğu söylensede. her iki kesimin içinde de "yenilikçiler ve gelenekçiler" arası bir savaş mutlak suretle vardır. o yüzden toplum içinde belli bir düşünceyi savunmayı ve tutmayı muhafazakarlık olarak değerlendirmek çok daha mantıklıdır.
    (04.11.2006 07:22)

muhafazakar

    geleneklerine bağlı ve onları kendi yaşamı içinde koruyan insandır. toplumun olmazsa olmazıdır, değer yargılarına sahip çıkan ve hayatının her döneminde bu değer yargılarıyla yaşayan insandır.
    (04.11.2006 06:18)

sayfa: 1-2-3-4-5...-18

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.